Ailece Televizyon izlenen bir Türk evinde kumanda babanın elindedir ve o ne izlerse diğerleri de onu izlemek zorunda kalır.

Ancak bir Türk aracın sinyal lambaları dururken kolunu çıkararak "dönüyorum" hareketi yapabilir. 

Ancak bir Türk gazete bulmacasını hep başkalarına sora sora çözebilme becerisini gösterip , kendisi çözdü diye sevin dirik olabilir.

Ancak bir Türk kadını, denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çekebilir. 

Ancak bir Türk kulağını kalem ya da örgü şişiyle karıştırabilir. 

Ancak bir Türk trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basabilir. 

Ancak bir Türk, Kola ' yı çalkalayıp fışkırtarak asitsiz içmeyi akıl edebilir. 

Arabasına öküz, köpek, horoz sesli korna taktırma fikrinin patenti bir Türk'e aittir. 

Arabasının arkasına yazı yazan bir Türk değil de nedir? (Rahmetli de sollardı) 

Aracın sinyal lâmbaları dururken kolunu çıkararak “dönüyorum” hareketi yapar.

Bir dükkâna girip, onun bunun fiyatını sorduktan sonra “abi araba beş dakika dursun, ben hemen geleceğim” deyip, 2 Saat sonra gelir.

Bir Türk esnafı, müşterisinden aldığı parayı önce iki ucundan tutup iki defa gerginleştirir daha sonra da güneşe doğru tutup bakarak sahte olup olmadığını anlar.

Bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakanlarda biz Türklerizdir.

Alışverişlerde cebinden çıkardığı paraların içinde en eskisini özenle arayıp bulduktan verir.

Çantasının içinde yeni tanıştığı birisine bile çekinmeden göstermek üzere en güzel fotoğraflarını ve Aile albümünü taşıyan birisini görürseniz hemen boynuna sarılmayın yoksa çantayı kafanıza yiyebilirsiniz, çünkü o kişi bir Türk kızıdır.

Çayı, çay tabağına döküp içen bir Türk değil midir? 

Çiğnediği sakızı daha sonra çiğnemek üzere kafasındaki tülbende yapıştıran bir Türk kadınından başkası değildir. 

Çocuğu yanlışlıkla elini kestiği veya düştüğü için ağladığında elini kesti veya düştü diye çocuğunu döver.

Çorabının kirlenip kirlenmediğini burnuna götürerek kısa süreli koklayarak anlayan kişi temizliğine düşkün bir Türktür.

Daha birinci Telefon zili çaldığında telefonun başına dikilen ama açmak için ikinci kez çalmasını bekler.

Desenlerini çok beğenerek aldığı yeni bir mobilyanın üstünü başka bir örtü örterek kullanır.

Dingildeyen bir masanın ayağına kâğıt sıkıştırma fikri bir Türkündür. 

Diş fırçasıyla dişini fırçalamayıp da saçını boyamak için kullanan birini görürseniz, o saçını seven bakımlı bir Türktür.

Dişlerini gazoz açacağı, fındık ve ceviz kıracağı olarak kullanır.

Dişlerinin arasından "viij viij" diye ses çıkaran birini görürseniz selam verebilirsiniz çünkü o kesinlikle Türk'tür. 

Dolmuşlardaki fiyat tarifesinde en kısa mesafe “indi-bindi” olarak tabir edilir. Tarifeye göre "Önce inilip sonra binilen" dolmuşlar da Türklerindir

Düğünlerde  "Dom Dom Kurşunu" ile göbek atılır  "Bir avcı vurdu beni, bin avcı yedi beni" gibi sözler eşliğinde kendinden geçen sadece Türklerdir

Dükkanını kapatıp giden Türk esnaf, kapıya “10 dakika sonra dönücem” yazar. Ancak gidiş saatini hiçbir zaman yazmaz.

Elektronik hesap makinesini, uzaktan kumandasını naylona sarmış, üzerine de Ambalaj lastiği geçirmiş birini görürseniz Türk’tür o.

Evin bir odasının ampulü patladığı zaman yenisini almayıp da fazla kullanmadığı bir odanın ampulünü onun yerine takar.

Evinde bulunan saksıların dibini kül tablası olarak kullanır.

Gazete kâğıdını en iyi şekilde kullanan Türk'tür(Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi) 

Geçirdiği bir trafik kazasından sonra kanlar içinde çıkıp, çarpılmış arabasına üzülen kişi Türk'tür. 

Gözlerinden öperim diyenler ancak hiçbir zaman gözden öpmeyen Türklerdir.

İsinde iyi olan birisini överken hakaretle iltifat eden bir Türk’ten başkası olamaz. (Şerefsizin oğlu ne is yapmış be kardeşim, helal olsun)

Kâğıt mendili kumaş mendil gibi günlerce buruşuk şekilde cebinde taşır.

Kâğıt paraların üzerine not alır ve parayı harcadığı için notu kaybeder ve ya elden ele  dolaşacağını bildiğinden komik yazılar yazar. ( Paranın ön yüzüne tehlike anında arkayı çeviriniz yazıp anında çevirince de simdi değil salak tehlike anında yazanlardan bahsediyoruz .)

Kırmızı ışıkta durduğunuz için size ancak bir Türk bağırabilir. 

Konuşma yeteneği olan hayvanlara ilk olarak küfür etmesini öğretir.

Kürdanla dişini karıştırıp önce çıkarıp bakar, sonra tekrar ağzına koyar.

Neredeyse herkese, her şeye takma isim bulmak Türklerin karakterinde vardır. 

Nerelisin?" sorusuna cevap aldıktan sonra otomatikman "İçinden mi?" diye soran Türk'lerdir.

Nezle olunca tuvalet kâğıdını uzun bir şerit yaparak kullanır.

On yıllık bir otomobilin koltuk ambalaj naylonlarını çıkarmadan kullanma becerisini gösterir.

Ortaokul ve lisedeki hatıra defterlerine yazarken "Bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için..." diye başlamak Türklerin karakteristik özelliğidir.

Otoyolda, otomobilin gaz pedalına tuğla koyup, yorulmadan kullanma fikri bir Türk'ündür. 

Plastik yoğurt kabını saksı yapan elbette ki Türk'tür. 

Rüzgârlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koyar.

Sahilde mayosunu kabinde giymek yerine arkadaşlarına havlu tutturarak giymeye çalışıp bir de arkadaşlarına “bakmayın lan” diye çıkışır.

Sakal trası olduktan sonra kanayan yerlerine küçük kâğıtlar yapıştırır.

Sanki Türk Hipokrat yemininde”arabami temiz kullanacağım” seklinde bir madde varmış gibi araç satış ilanlarında “doktordan temiz araba” diye yazılır. 

Serçe parmağını kulağına sokup iyice sallayarak karıştırır.

Soba borusu aktığında yoğurt kaplarını telle soba borusuna bağlar.

Taksi tuttuğunda taksicinin yanına oturur. Eğer üç dört kişi taksi tutuyorsa, taksi parasını veren kişi ön koltuğa oturur.

Tek abdestle beş vakit namaz kılmak için iki büklüm kıvranan kişi tabii ki Türk'tür. 

Telefonu açan kişiye kendini tanıtmadan "Orası neresi?" veya "Sen kimsin?" gibi sorular soran Türk'tür.

Televizyona çıkan Türkler kendilerini Türkiye'deki bütün insanların izlediğini sanırlar? Örneğin "Şu anda 70 milyon kişi bizi izliyor..."

Trafik ışıkları kırmızıdan yeşile döndüğünde önündeki herkesi salak sanarak kornaya basar.

Trafikte ambulansın peşine takılarak sıkışıklıktan kurtulup, uyanıklık yaptığını zanneder.

Tüp kaçırıyor mu, kaçırmıyor mu diye kibrit yakıp kontrol eden Türk'ten başkası olabilir mi? 

Türk bulmacalarında boru sesinin karşılığı  hiç ti diye ses çıkaran boru olmamasına rağmen hep “ti”dir.

Türk lokantalarında, "Sabahları sıcak çorba bulunur" yazar.  Çorba aslında soğuk mu içilir, sıcak çorba bir Türk farklılığımıdır bilinmez.

Türk öğrenciler ilköğretimin besinci sınıfına kadar öğretmene “öğretmenim” diye seslenirken altıncı sınıfta bir anda “hocam” diye seslenmeye başlarlar.

Türkler birbirlerine sarılınca sağa-sola sallanırlar.

Türkler düğün, lokanta, vb. gibi yerlerde masaları birleştirerek otururlar.

Türkler her gördüğü  haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalışır. Çünkü millet olarak dünyada kaybolma kompleksleri  vardır.

TV’de film seyrederken filmin oyuncularıyla muhatap olan (dur oraya gitme öldürecekler seni)  Türk sinemaseverlerdir.

Uçakta bulunan tanıdıklarına uçak havalandıktan sonra görmeyeceğini bildiği halde el sallayan birini görürseniz hemen boynuna sarılın çünkü o Türk'tür. 

Ütü fişi, teyp fişi veya televizyon fişi kablosunun bakir teli dışarı çıkmış ise çocukları elektrik çarpmasın diye bakir teli selobantla yapıştırır.

Yemeğin etini en sona bırakan kişi tabi ki Türk'tür. 

Yemekte eti bıçakla değil, çatalın yanıyla kesmeye çalışan bir kişi görürseniz gözlerinden öpün, o bir Türk'tür.