Bir işçi patrona çıkıp "yarın bana izin verir misiniz?" diye sormuş...
Patron, düşünmüş, taşınmış, başını kaşımız, işçiye sormuş:
"Demek benden bir gün izin istiyorsun!"
"Evet patron!"
"O halde otur şuraya, seninle bir izin hesabı yapalım!"
* * *
İşçi sandalyeye ilişmiş, patron hesaba başlamış:
"Bir yılda kaç gün var? 365 gün!
Kaç hafta var? 52 hafta...
Tamam mı? Demek itirazın yok, o halde devam edelim.
* * *
Bir yılda 52 hafta olduğuna, sen de haftada iki gün izin yaptığına göre, 104 gün izin yapıyorsun... 365'den 104'ü çıkarırsak, 261 gün kalır. Sen her gün kaç saati işyeri dışında geçiriyorsun?"
* * *
İşçi, pek anlamadığı bu soruyu çözmeye çalışırken, patron lafını sürdürmüş:
"Her gün 16 saat işyeri dışındasın, bu da 170 gün eder, geriye 91 gün kalır...
Her gün 30 dakika, yarım saat kahve molası, yılda 23 gün gidiyor, bir saat de yemek paydosu ile geçiyor, bu da yılda 46 gün, geriye ne kaldı?"
* * *
İşçi hesap etmek için kaleme kağıda uzanırken, patron müdahale etmiş:
"Bırak hesabı, bunlar üç aşağı, beş yukarı yuvarlak rakamlar, kahve molası ve yemek paydoslarından sonra geriye sadece 22 gün kaldı. Zaten her yıl hastalık nedeniyle iki gün işe gelmiyorsun, kaldı 20 gün... Yılda beş gün resmi tatile gitti, kaldı 15 gün... Her yıl 14 gün yani iki hafta yıllık izin kullanıyorsun, onu da düş, geriye bir gün kaldı. Şimdi ben de onu sana versem ayıp olmaz mı?"
* * *
İşçi şaşkın şaşkın patronuna bakarken, patron teselli etmiş:
"Canım, bunlar ince hesaplar senin aklın ermez, git çalışmana bak!"
Hasan Pulur Hürriyet Gazetesi 18.05.1997
|